Suluboya resimlerimi ve deneyimlerimi sizlerle paylaşıyorum.

17 Mayıs 2016 Salı

Çalışma ortamımız nasıl ışıklandırılmalı?

Resim yaparken ortamımızın nasıl ışıklandırıldığı çok önemli. Bu nedenle size konuyla ilgili biraz bilgi vermek istiyorum.

Bir çoğunuz akşam yaptığı resmi gündüz daha canlı yada gündüz yaptğını akşam farklı renklerde görebilir. Bu tamemen ortam ışığıyla alakalıdır.

İşin detayına girdiğimizde tüm resmi aynı ışıkta yapmak gerekebilir. Ancak başlangıç seviyesinde bu sadece olan biteni anlamak adına önemli bir bilgi olarak aklınızda bulunsun.

Şimdi sizlere ideal ışığın nasıl olması gerektiğinden ve nedenlerinden bahsedeceğim.

İdeal ışık her zaman herşeyde olduğu gibi doğal olan ışıktır fakat bu ışığın açısı ressamlar için önemlidir. Çünkü kullandığımız elimize göre ışık gölge yapabilir. Yada bu gölgeler sert olabilir. Bu olay resim yaparken odaklanacağımız noktayı tam seçememize yada rengini olduğundan koyu görmemize neden olacağından elimizin yada bedenimizin gölgesinin boyadğımız bölgeye düşmemesi en ideal olanıdır.

Bu nedenle ideal ışık tahmin edeceğini üzere karşımızdan gelen ve geniş bir pencereden süzülen ışıktır. Fakat şunu da unutmamak lazım. Pencereden giren ışık doğrudan güneş ışığı değil atmosferden yansıyan ışık olmalıdır.


Yukarıda görmüş olduğunuz 3 boyutlu çizimde pencereden gelen atmosfer ışığını simüle ettim. Çaydanlığın alanı geniş olduğundan biraz gölge oluşturmuş fakat fırçanın gölgesi yok. Bunun nedeni ışığın tek bir noktadan değil pencerenin tüm alanından geliyor olması. İdeal ışık işte bu.

Tabii ki herkes gündüz ve pencere önünde resim yapma imkanına sahip olmadığı için asıl meseleye gelelim.

İşte sorunumuzun resmi bu. Yukarıdaki görselde normal masa lambaları ile aydınlattığımız resim masamızın durumunu simüle ettim. Eğer sağ elimizi kullanıyorsak ve masa lambamızı da sağ tarafa koyduysak elimizin gölgesiyle birlikte resmimizin odaklandığımız alanında büyük ve koyu bir gölge oluşacaktır. Bunun iki nedeki var. birincisi ortamda az ışık olması. ikincisi ise ışık kaynağımızın alanının küçük olması. Yani pencerenin tüm yüzeyinin ışık kaynağı olması ile küçük bir ampulün alanını mukayese ediyoruz. Ayrıca ışığımız güneşe göre daha zayıf olduğundan odanın içine yayılıp yansıyıp başka açılardan gölgeli alanı doldurma imkanı da yok.

Şimdi gelelim çözüme;

Sorunumuzu 3 maddede toparlayalım.
Birincisi ışığımızın alanı.
İkincisi ışığımızın gücü.
Üçüncüsü ışığımızın rengi.

Yapay olarak geniş alana yayılmış, güçlü ve beyaz ışık dediğimizde aklımıza kamera ışıkları geliyor.
Büyük bir softbox ve içine yüksek watt a sahip beyaz ampulle pencere ışığını stüdyolarda olduğu gibi taklit edebiliriz. Yada aynı etkiyi yaratan psikolojik destek amaçlı satılan beyaz pencere ışıkları kullanabiliriz.  (Bunların güçlerinden emin değilim) Tüm bunları yapamıyorsak Aliexpreste satılan ve uygun fiyata alabileceğiniz yine kameralar için olan led çözümleri bulunabilir. En son çare ve eminim birçoğumuzun yapabileceği şey ise karşımıza floresan tertibatı kurmak. Eğer ışığın önüne blurlu pleksi tarzı bir malzeme koyarsak (Talebacıların mantığıyla) bu etkiyi yaratmamız mümkün.

Eğer masa lambasına mecbursak kullandığımız elimize ters yönde olacak şekilde ve beyaz ampulle kullanmak idealdir. Belki ampule 20-30 santim mesafeye konumlandırabileceğiniz bir blurlu kağıt gölgeleri yumuşatmak için bir nebze çözüm olabilir.

Konuyla ilgili değişik fikirlerinizi yada ürün önerilerinizi yorum olarak yazarak paylaşırsanız sevinirim.

0 yorum:

Yorum Gönder