Suluboya resimlerimi ve deneyimlerimi sizlerle paylaşıyorum.

2 Aralık 2020 Çarşamba

St.Petersburg Sonnet Suluboya Seti incelemesi

 
Çekmecemde yıllardır kullanılmayı bekleyen bu set artan sanat malzemeleri fiyatları nedeniyle bir çok sanat severin radarına girmeye başladı. 

Bir okuyucumun sorması üzerine çekmecemden çıkarıp bir göz attım ve kartelasındaki renk farklılıkları yüzünden yeni bir kartela yapmaya karar verdim. Tabii bu aynı zamanda küçük çaplı bir inceleme de oldu. Ve bana gelen yorumlarda en çok sorulan soru hangi suluboya setini almalıyım olduğu için bu deneyimi sizlerle paylaşmak istedim. 

St.Petersburg Sonnet Suluboya Setini aldığımda beni ilk şaşırtan tabletlerin yumuşaklığıydı. Daha su bile değdirmeden parmağınızla bastırdığınızda içine gömülecekmiş gibi yumuşaktı. Ayrıca fotoğraflarda da görebileceğiniz gibi sanki ıslakmış gibi sürekli bir parlaklığa sahip. 
 
 
 


İçerisinden plastiğe basılı bir karetela çıkıyor. Benimkinde 4-5 boyanın yerleri değişmişti. Bu kırtasiyedeyken düşüp dağılıp toplanmış olabilir diye geçiştirilebilecek bir durum. Fakat renkleri denemeye başladığımda karteladaki renkleri tam olarak bulamadığımı fark ettim. Sitelerinden de konrtol ettiğimde renklerin isimlerinin de tam olarak karşılıklarının olmadığını gördüm. Şeffaf plastik üzerine baskıda aynı renkleri tutturmak zaten çok zordur. Bu yüzden biraz tahminle hareket ettim ama işin içinden çıkamadım. Bu yüzden bir kartela yapmaya karar verdim. Fakat bu kartelada boyaların firma tarafından verilmiş isimleri olmadığından biten bir boyanın yerini doldurmak biraz güç olacak. 

 
Bu setle bir resim yapmadım. Resim yapsaydım da renklerin tamamını kullanma ihtimalim yok. Ama kartela yaparak aşağı yukarı renkler hakkında bir fikir edinebildim. Birincisi renkler gerçekten çok ama çok canlı. İkincisi kapatıcı özellikleri yüksek. Yani açık yeşil bile kullansanız boyanın yoğun olduğu yerdeki fazla koyuluğu görebliyorsunuz. Yeşil demişken bu setteki yeşillerin isimlendirmelerinde bir yanlışlık olabilir. SAP GREEN tanımına uyan renk yeşilse diğeri ne? Diğeri sap Greense farklı fimraların SAP GREEN diye adlandırıldığı renge benzeyen ne? falan filan. Yani tam bir kafa karışıklığı yaşattı bana bu set. Kahverengi tonlarında da buna benzer durumlar var. :) Boya kataloglarında zaten isimlerle renkler her firmaya göre aşağı yukarı benzerdir ama tamamen birbirlerine benzemezler. St.Petersburg Sonnet Suluboya Seti bence bu benzerlikten biraz daha uzak gibi. 


Sonuca gelecek olursam. Sadece kartela üzerinden bir öngörü olarak bu seti aldığınızda yapacağınız resmin tonları aynı karteladaki gibi constraslı ve Saturasyonu yüksek resimler olacaktır. Bu tabii ki herkesin hoşuna gidecek türden bir özellik değil. 

İkinci olarak alışageldiğiniz başka bir marka varsa eğer St.Petersburg Sonnet'te ciddi bir alışma süreci sizi bekliyor olacak. 

Alınır mı derseniz kesinlikle alınır. fırçanızın bu yumuşak boyadan kolayca renkleri alması ve kağıda aynı canlılığı aktarması gerçekten resim yapmayı sevdirecek türden bir his veriyor. Ayrıca fiyatı kendi markasının diğer ürünlerine göre bile oldukça makul. 
 
Uzun bir aradan sonra bu yazıyı yazmama vesile olan okuyucuma teşekkür ediyorum. Umarım onun için de açıklayıcı bir yazı olmuştur. Sanatla kalın.


2

15 Kasım 2018 Perşembe

Ürün inceleme! Avant-Garde %100 Pamuk Beyaz Suluboya Kağıdı (350 gr)

%100 pamuk ve fransız kağıt hamuru gibi reklam etiketiyle satılınca beklenti tabii ki yüksek oluyor ama fiyatı da çok bir şey bekleme diyordu. Türkiye'de üretiliyor olması acaba kaliteye uygun fiyata sahip olacak mıyım diye düşündürüdü fakat ne kadar ekmek o kadar köfte sözü bir kez daha hayat buldu. Kağıt suyu yediği zaman üzerinde irili ufaklı lekeler oluşmaya başladı. Eğilmiyor bükülmüyordu fakat suyu taşıyamadı. Boyarken de biraz fazla uğraştığım yerlerde pütürcükler oluştu. Yani düzeltmeye de gelmem diyordu. Parlaklığı çok iyiydi kağıdın. Yaptığım resim pırıl pırıl parladı. Sanki bilgisayar monitöründen bakıyormuş gibi arkasında aydınlatma varmış gibi. Sonuç olarak ben çok sulu çalışmam ve düzeltmeyle de işim olmaz, ne yaptığımı bilen birisiyim diyenler için bu fiyata alınabilecek bir kağıt. Profesyoneller için uygundur anlamı çıkmasın bundan. Yeni başlayanlar yada seri üretim hızlı resim yapanlara göre daha çok.

Bu kağıtla yapmış olduğum resim.


Ürüne yaptığım yorum sonrasında Kagito tarafından 2 adet numune defteri ve bir tane yüzde 20 pamuk oranına sahip defter gönderildi. En kısa zamanda denemelerimi yapıp sizlerle paylaşacağım.

Bu kağıdı üçüncü kez kullandım. Ve sonuç olarak bu kağıtla suluboya kesinlikle yapmayın diyorum. Guaş olabilir ama suluboyayla bu kağıdın uzaktan yakından bir alakası yok. Üretenler üzerindeki suluboya ibaresini kaldırıp satmalılar. Gramaj olarak uygun gibi görünse de suyla çalışmaya başlayınca kağıt saçmalıyor. Eskizinizde sildiğiniz kısımlar suyu fazla emip iz yapıyor. Geniş alanlara yumuşak çalışayım dediğinizde fazla su kullanımına müsade etmiyor. Belli bir sınırı aşarsanız lekeler başlıyor. Islanmış kısımda düzeltmenize de müsade etmiyor. Kaliteli kağıtlarda -hatta kalitesini de geçtim- herhangi bir suluboya kağıdında bunların hepsinin birarada olması zordur. Yeni başlayanlar özellikle bu kağıtla başlarlarsa suyu kullanma becerilerini geliştiremeyeceklerdir. Elimdeki kağıtları 7 yaşındaki kızıma vereceğim ve pastel çalışmasını öğütleyeceğim. Umarım üreticiler bunları dikkate alıp kağıtlarını geliştirirler. Çünkü fiyatı beni gerçekten sevindirmişti.
Ürün linki
6

3 Mart 2018 Cumartesi

Suluboya setinizde hangi fırçalar bulunmalı. Hangi fırça nerede kullanılır.

Bu yazıda sizlere fırçaların türlerine göre kullanım alanları hakkında fikir vermeye çalışacağım.





Aslında tüm resmi tek fırçadan çıkarabilmek resme ayrı bir estetik katmaktadır. Fakat bunu yapabilmek için fırçaya ve renklere ileri seviyede hakim olmak gerekmektedir.

Bu nedenle özellikle yeni başlayanlar için fırçalarının çeşitliliği önemlidir. Şeklimize uygun seçtiğimiz fırça işimizi kolaylaştıracaktır.


Öncelikle suluboya denildiğinde ilk aklımıza gelen fırça türüyle başlayalım.

Bu fırça ile örneğini gördüğünüz gibi inceden kalına giden nitelikli çizgiler oluşturabiliyor ve büyüklüğüne göre değişik alanları boyayabiliyoruz. Bu fırçanın en büyük avantajı tek fırçayla geniş alanları ve detayları boyayabiliyor olmamızdır. Bu tür fırçaların kaliteli olanları ıslandığından uçları yukarıdaki şekilde gördüğünüz gibi sivrilir ve yine kullanılan kılın türüne göre sert yada yumuşak olabilir. Belirsiz şekiller yada net çizgilere göre bunlardan birisini tercih edebilirsiniz.



Sıradaki fırçamız ise daha çok efektler için kullanabileceğimiz bir fırçadır.
Sert naylon diyebileceğimiz malzemeden yapıldığından kağıdımızdan boyayı silmek için de etkilidir. Uzaktaki ağaç yaprakları ve çalılar için kullanılabilir. Yada düz karmaşık çizgiler çizmek için. Doku oluştururken idealdir.



Şimdi düz flat fırçamıza gelelim. Bu fırçalar bina gibi düz çizgi gerektiren ve düz dolgu alanarı boyamak gereken yerler için idealdir. Resmin tamamını da yapıp farklı bir etki elde edebilirsiniz bu fırça türüyle. Fakat başlangıç olarak kullanacağınız alan resminizdeki mimari nesneleri boyamaktır. Çok daha büyük numaralı olanları ile gökyüzü boyamak için kullandığımız geniş düz fırça düzgün bir gökyüzü yada düzgün bir ufuk çizmek istiyorsanız olmazsa olmazınızdır.





Bu fırçamız ise resmimizdeki ip, halat, elektrik teli, ağaç dalları gibi boyamalarda kullandığımız ince fırçadır. Uzun olması fırçamızın fazla boya almasını ve sürekliliği olan bir ipin yarıda kalarak devamlılığını yitirmemesini sağlar.



Pofuduk şeklinden de anlaşılacağı gibi çalı ve meyve ağacı türünden yuvarlak hatlara sahip nesneleri boyamak için idealdir. Suyu ve boyayı daha fazla depoladığından geniş alanları boyamak için kullanabilirsiniz. Detaylarda neredeyse hiçbir işe yarayamaz ve küçük boyutlu bir fırçaya ihtiyaç duyarsınız. 








1 Ekim 2016 Cumartesi

Perspektif nedir? Resimde perspektif nasıl uygulanır.

Perspektif 3 boyutlu uzayda cisimlerin uzaklaştıkça küçülmesidir. Eğer teknik bir çizim yapmıyorsak yaptığımız resimlerin hepsinde bu kurala dikkat etmemiz gerekir.

Aşağıda perspektifin üç farklı uygulanışını göreceğiz.
Kadrajımıza giren noktaların sayısına göre üç tane perspektif türümüz vardır. 

Resimlerimiz genellikle iki kaçışlı perspektif üzerine kurulur fakat kaçış noktalarının biri ya da ikisi birden kadraj dışında kalabilir. 


Üç kaçışlı perspektif normal bir manzara resminde yada bir fotoğrafta rastlayamayacağımız kadar geniş açılarda görülür. Bütün cisimler üç kaçışlıdır. Çünkü uzay üç boyutludur. Fakat kadrajımıza aldığımız noktalara göre bu konuyu anlatmak anlamayı kolaylaştırmaktadır. Bazen de tam tersi kafa karıştırmaktadır.

Osmanlı resim sanatı olan minyatürde bu kurala bilinçli olarak direnilmiştir.
Bizanstan kalma bir resim geleneği devam ettirilmiş ve gerçekçi resimler hoş görülmemiştir.
Bunun nedeni de; resmi yapılan insanların tanrıdan üstün görülme kaygısıdır.

Günümüzde gelişen teknolojiyle birlikte bize saçma gelebiliyor olabilir fakat o dönemlerde resimler olağanüstü şeylerdi ve resmi yapılan şey hayat buluyormuş gibi algılanıyordu. Dolayısıyla resmetmek yada heykel yapmak bir bakıma yaratmak gibi görülüyordu.

Bir insanın portresini yaptırmak aynı zamanda onu sonsuzluğa hapsetmek gibiydi. Bir çok dinde de ölümsüz olan sadece tanrı olduğundan bu bir küstahlık olarak düşünülüyordu.

Bu nedenlerle hristiyanlıkla birlikte antik heykeller ve 3 boyutlu resimler yerini 2 boyutlu isa meryem resimlerine bırakmıştır.
İslamla birlikte bu tutum daha da katılaşmış ve Rönesansa kadar perpektif eserler üretilmemiştir.

Perspektifin rönesansta büyük önemi vardı. Doğru perspektif verebilmek için ressamlar geometri ve matematiğe başvurmuş hatta bu alanlardaki gelişmelere de resmin etkisi olmuştur. Resmin matematiğin gelişimine etki etmesi beni gerçekten çok şaşırtmıştır. Ne kadar popüler ve etkileyici bir sanat olduğunu daha iyi anlamamı sağlamıştır.

Perspektifi anlatırken örnek olarak kullanacağımız en iyi konu bir manzara resmidir. Sokaklar binaların ve yolun düz olması sebebiyle neredeyse tamamen perpektif üzerine kurulu konulardır.



Perspektif kurallarına uyarak yaptığımız resimler belki renkleri düzgün kullanmasak bile bize ortam algısı yaratarak etkili bir resim haline gelebilir.

 Işık ve gölge perspektifi tamamlayan unsurlardır.Perspektife uygun ışıklandırma ve gölge derinlik hissini artırır ve cisimleri ait oldukları yeri net olarak belirtir.
Gölge özellikle cisimlerin ayağının yere basmasını sağladığından gerçekçilik için çok etkili bir resim unsurudur. Bu nedenle güneşli resimler yapmak ressamların işini kolaylaştırır.

Perspektif kurallarını uygulamak önemlidir fakat yaptığımız resimlerde genellikle binalar yada ağaçlar ip gibi dizili olmazlar. Yukarıdaki 3 boyutlu çizim programıyla oluşturduğum görselden de anlaşılacağı gibi gerçekte manzaralar soldaki gibidirler. Binaların boyları ve yöneleri farklıdır.

Çizdiğimiz her bina için tek tek klavuz çizgisi çizmek benim için çok yorucu ve sıkıcı bir iştir. Sizinde buna bayılacağınızı düşünmüyorum. O yüzden şunu bilmek gerekiyor. Perspektif ressam için uygulaması gereken çok önemli bir unsurdur fakat bunu içgüdüsel olarak yapmak en doğrusudur.
İç güdüsel olarak yapmamız için de bol bol resim yapmamız gerekmektedir.

Bulutlara dikkat ederseniz eğer onlar da her cisim gibi perspektif ve gölgenin etkisindeler. Uzalarda ufuk çizgisine kadar küçülür ve içiçe geçerler. Altları gölgede kalır ve koyudur. Eğer açık bir araziye bakarsanız gölgelerinin düştüğünü görürsünüz. Gün batımında ise bulutlar ışığı yan ve alttan alacaklarından renkleri ve gölgeleri çok farklı olur. Birbirlerine de gölge yaptıklarından çok karmaşık ve gizemli bir hava yaratırlar.




4

14 Eylül 2016 Çarşamba

Farklı özelliklerdeki suluboya fırçalarını tanıtıyorum.


Faber Castel Multimark 1525 permanent (M) kalem

Südor Art1071  Düz fırça

Pro arte Terry Herrison Özel efekt fırçası (Meidum) Seires 65A

Fanart 268 Bristle Fan yelpaze fırça

Südor Art1123 ince uzun fırça


Ken Bromley Top Quality Kolinsky Samur Yuvarlak Uçlu Fırça (10)


Winsor & Newton Cotman 111 (4) kısa sentetik yuvarlak uçlu fırça

Escoda Prado serisi sentetik sivri uçlu fırça (8)
7

10 Eylül 2016 Cumartesi

Escoda Alvaro Castagnet fırça seti tanıtımı.

Ken Bromley sitesi için bu linke tıklayabilirsiniz. https://www.artsupplies.co.uk/

Videoyu çekerken pencere açık olduğu için çok fazla dış ses girmiş. Bu ilk çekimim olduğu için bu tür acemiliklerim olacaktır. Farklı konularda yeni çekimlerim olacak. Onlarda bu tür sorunları halletmeye çalışacağım. Sorularınızı mesaj kısmına yazabilirsiniz. 

30 Ağustos 2016 Salı

Baştan sona bir suluboya resim nasıl yapılır. (Video)

İlk çekimim olduğu için biraz acemice oldu. İleride sesli olarak yeni anlatımlar oluşturacağım. İyi seyirler. 

Suluboya a
Merak ettiklerinizi yorum olarak yazmayı unutmayın. Hemen cevap vereceğim.

9 Ağustos 2016 Salı

Aliexpress ten malzeme almak. (2016)



Kaliteli suluboya fırçaları malesef ülkemizde çok pahalı. Aliexpress Çin üreticilerini bizlerle buluşturuken ülkemize göre de gayet güzel fiyat ve ürün alternatifleri sunmaya devam ediyor.

Boya konusunda kaliteli bir üretici ve ülkemizle rekabet edecek fiyatlar bulunmasa da bir fırça üreticisi ürünlerini çok uygun fiyata satıyor ve çeşitliliği de bol.


Bu üreticinin adı Samina Foam diye geçiyor. Dolar kuru yüzünden önceki senelere göre fiyatlar bir miktar daha pahalı gelecektir bize. Ama yine de ürün çeşidi ve fiyat olarak makul.

Samina Foam

Bu linke tıklayarak aliexpresdeki mağazasına ulaşabilirsiniz.

Ben bu üreticiden 10 taneye yakın fırça aldım.
Kalite olarak hepsi iyi değil. Kıl dökme özellikle büyük numaralarda oluyor. Ancak orta ve altı fırçalarda bu sorun yok.

Kargo Çin'den geldiği için bir ay sürebiliyor. Ancak paketleme çok iyi. Herhangi bir zarar görmesi zor. 


8 Haziran 2016 Çarşamba

Kuruduğunda buruşan kağıdımızı nasıl düzleştiririz?


Suluboya denildiğinde belki de ilk akla gelen su içinde kalmış ve dağılmak üzere olan kağıtlardır. Suluboya kağıtlarıyla ilgili olan yazımda; bu iş için olan gramajı yüksek yani kalın kağıtlar kullanıldığında parçalanma yada aşınma sorunu yaşamadığımızı belirtmiştim.

Şimdi ise kuruduğunda nasıl düzleştirebileceğimizi anlatacağım.

Genellikle resmim bittiğinde düz ve ağır iki cisim arasına koyarak kağıdımızı düzeltmek herkesin bildiği bir yöntemdir. Fakat suluboya kağıtları kuruduğunda pek de öyle kolay söz dinlemiyorlar.
Çocukluğumda çalıştığım 100-120 gramlık resim kağıtlarını bir gece halı altında bekletmek yetiyordu fakat 300gr lık kağıtlarda bu yöntemin işe yaramadığını görünce bir hayli şaşırmıştım.

İlk aklıma gelen resmi tersinden ütülemek oldu. Fakat bu işlem kağıdı daha da kuruttuğundan daha fazla buruşmasına bile neden oluyordu. Son çare olarak uygulamış olduğum bu yöntem işe yaramayınca bir hayli tedirgin olmuştum. Çünkü resimleri çerçevelettiğinizde bile eğer buruşuksa cam ve mukavva arasında mutlaka boşluk kalıyordu.

Neyseki denediğim ikinci yöntemle tam olarak başarıya ulaşabildim.

Resminiz bittikten sonra tersini güzelce ıslatıyoruz. Suluboya kağıtlarında ön yüzüne birşey olmuyor merak etmeyin. ayrıca resminize su gelse bile kurumuş boyaya müdahale etmediğiniz sürece; yani fırçayla oynamadığınız sürece dağılma söz konusu olmuyor. (Mürekkep hariç!) Mürekkepli bir kalemle eskiz veya müdahalede bulunduysanız o kısımları dağılıp akabilir! Ama tersten o kısımlara su gelmeyeceğinden yine sıkıntı olmayacaktır. Ben bunu yaparken musluğu çok az açıyorum ve büyük bir fırça yardımıyla suyu yediriyorum. Sonra eski yöntemimiz olan halının altına atıyoruz. Bunu yaparken dikkat etmemiz gereken şey halının altında resimde iz ve leke bırakacak birşeylerin olmadığıdır.

Resminiz ertesi gün sanki üzerinde hiç çalışılmamış gibi düz olacaktır.

Herkese iyi boyamalar.


17 Mayıs 2016 Salı

Çalışma ortamımız nasıl ışıklandırılmalı?

Resim yaparken ortamımızın nasıl ışıklandırıldığı çok önemli. Bu nedenle size konuyla ilgili biraz bilgi vermek istiyorum.

Bir çoğunuz akşam yaptığı resmi gündüz daha canlı yada gündüz yaptğını akşam farklı renklerde görebilir. Bu tamemen ortam ışığıyla alakalıdır.

İşin detayına girdiğimizde tüm resmi aynı ışıkta yapmak gerekebilir. Ancak başlangıç seviyesinde bu sadece olan biteni anlamak adına önemli bir bilgi olarak aklınızda bulunsun.

Şimdi sizlere ideal ışığın nasıl olması gerektiğinden ve nedenlerinden bahsedeceğim.

İdeal ışık her zaman herşeyde olduğu gibi doğal olan ışıktır fakat bu ışığın açısı ressamlar için önemlidir. Çünkü kullandığımız elimize göre ışık gölge yapabilir. Yada bu gölgeler sert olabilir. Bu olay resim yaparken odaklanacağımız noktayı tam seçememize yada rengini olduğundan koyu görmemize neden olacağından elimizin yada bedenimizin gölgesinin boyadğımız bölgeye düşmemesi en ideal olanıdır.

Bu nedenle ideal ışık tahmin edeceğini üzere karşımızdan gelen ve geniş bir pencereden süzülen ışıktır. Fakat şunu da unutmamak lazım. Pencereden giren ışık doğrudan güneş ışığı değil atmosferden yansıyan ışık olmalıdır.


Yukarıda görmüş olduğunuz 3 boyutlu çizimde pencereden gelen atmosfer ışığını simüle ettim. Çaydanlığın alanı geniş olduğundan biraz gölge oluşturmuş fakat fırçanın gölgesi yok. Bunun nedeni ışığın tek bir noktadan değil pencerenin tüm alanından geliyor olması. İdeal ışık işte bu.

Tabii ki herkes gündüz ve pencere önünde resim yapma imkanına sahip olmadığı için asıl meseleye gelelim.

İşte sorunumuzun resmi bu. Yukarıdaki görselde normal masa lambaları ile aydınlattığımız resim masamızın durumunu simüle ettim. Eğer sağ elimizi kullanıyorsak ve masa lambamızı da sağ tarafa koyduysak elimizin gölgesiyle birlikte resmimizin odaklandığımız alanında büyük ve koyu bir gölge oluşacaktır. Bunun iki nedeki var. birincisi ortamda az ışık olması. ikincisi ise ışık kaynağımızın alanının küçük olması. Yani pencerenin tüm yüzeyinin ışık kaynağı olması ile küçük bir ampulün alanını mukayese ediyoruz. Ayrıca ışığımız güneşe göre daha zayıf olduğundan odanın içine yayılıp yansıyıp başka açılardan gölgeli alanı doldurma imkanı da yok.

Şimdi gelelim çözüme;

Sorunumuzu 3 maddede toparlayalım.
Birincisi ışığımızın alanı.
İkincisi ışığımızın gücü.
Üçüncüsü ışığımızın rengi.

Yapay olarak geniş alana yayılmış, güçlü ve beyaz ışık dediğimizde aklımıza kamera ışıkları geliyor.
Büyük bir softbox ve içine yüksek watt a sahip beyaz ampulle pencere ışığını stüdyolarda olduğu gibi taklit edebiliriz. Yada aynı etkiyi yaratan psikolojik destek amaçlı satılan beyaz pencere ışıkları kullanabiliriz.  (Bunların güçlerinden emin değilim) Tüm bunları yapamıyorsak Aliexpreste satılan ve uygun fiyata alabileceğiniz yine kameralar için olan led çözümleri bulunabilir. En son çare ve eminim birçoğumuzun yapabileceği şey ise karşımıza floresan tertibatı kurmak. Eğer ışığın önüne blurlu pleksi tarzı bir malzeme koyarsak (Talebacıların mantığıyla) bu etkiyi yaratmamız mümkün.

Eğer masa lambasına mecbursak kullandığımız elimize ters yönde olacak şekilde ve beyaz ampulle kullanmak idealdir. Belki ampule 20-30 santim mesafeye konumlandırabileceğiniz bir blurlu kağıt gölgeleri yumuşatmak için bir nebze çözüm olabilir.

Konuyla ilgili değişik fikirlerinizi yada ürün önerilerinizi yorum olarak yazarak paylaşırsanız sevinirim.

29 Ocak 2015 Perşembe

Suluboya tekniklerinin anlatıldığı bir video.

Hazırlayanın emeğine sağlık. Ben de böyle bir video çekmeyi düşünmüştüm ama gerçekten çok zahmetli bir iş. O yüzden beğen butonuna basıp tebrik etmeyi unutmayalım.


22 Aralık 2014 Pazartesi

http://www.memosart.co/ tanıtım paketi incelemesi.

Türkiye'de suluboya yapacaksanız

http://www.memosart.co

İnternette uygun fiyata kaliteli malzeme alabileceğim siteler arayıp dururken meğer cevher yanıbaşımdaymış.

Suluboya paylaşımlarını görünce Mehmet Bey'in facebook sayfasını inceledim. Bir de baktım malzeme alan kişilerin fotoğraf paylaşımları. Hemen okumaya koyuldum ve Mehmet Bingöl'ün yurtdışında suluboya ve malzemeleri sattığını öğrendim. Farkı ne derseniz; heryerde bulamayacağınız ürünler ve gerçekten uygun fiyatlar. 

İşte bu şekilde satış sitesinin adresini de öğrenip incelemeye başladığımda inanılmaz bir ürünü olduğunu gördüm. 

Bu ürün A5 ebadında el yapımı ve yüksek kaliteli dünyanın en iyi markalarına ait kağıt numuneleriydi. Sanki yetmiyormuşcasına yanında yine artist kalitesinde paranın alabileceği en ünlü boyalardan bir seçki sunuyordu. 

Mehmet beye türk suluboya camiasına sunduğu bu hizmetten dolayı şükranlarımı sunarak hemen siparişimi verdim. 

Kendisi sofyada ikamet ettiğinden kargonun gelmesi bir haftayı biraz geçti. Ama hiç önemli değildi. Sunduğu bu imkanlarla deneyimleyeceklerinizin yanında bunlar hiçbirşey. 

Paket elime geçer geçmez boya testerlarını hemen denemeye başladım. Fakat bu beni kesmeyince bir kartela yapmaya karar verdim. Aşağıda fotoğraflarını görebilirsiniz.

Testerlar deneme resim yapmanıza olanak verecek kadar çok boya içeriyor. Yine de bitirmeyip kenarda referans olarak saklamak daha mantıklı. 

Gelelim bu güzel hizmetten bahsettikten sonra asıl değerlendirmemiz gerekenlere.
Artist seviyesi boyalarla bu ilk tanışıklığım oluyordu.
Beklediğim gibi de olduğu söylenemez. Şöyle ki; bazı renkler giriş seviyesi boyalardan daha etkileyici değiller. Yani bu işin doğası gereği kolay elde edilen ve edilemeyen pigmentler olduğu için bazı renkler için kalite aramaya gerek olmayabilir. Fakat her markanın kendine has bazı özellikleri mevcut. 

Örneğin Daniel Smith in inanılmaz bir renk çeşidi var. Efektli boyalar ve karışımlı renkler sunuyor. 

M Graham'nın ise boyaları palette kurumuyor. Bu da kuru çalışanlar için fırçaya daha fazla boya almanız anlamına geliyor. Fakat ben şöyle bir dezavantaj gördüm. Eğer paletiniz kalabalık ve araya bu boyalardan koyduysanız. kurumuş boyaya daldırır gibi bu boyaya fırçanızı sürerseniz yanlışlıkla fırçanıza gereğinden çok fazla boya alabilirsiniz. Biraz alışma süreci gerekiyor.

Schmincke ve Winsor Newton için kartelaya baktığımda çok birşey söyleyemeyeceğim. 
Kaliteli boyalar elbette ama kartelada bu farkı görmeniz zor. Belki aynı pigmentleri yanyana karşılaştırmak daha doğru olur. Fakat böyle bir imkanım henüz yok. 

Artist kalite boyaların yani fazlaca renk pigmenti içeren boyaların en büyük farkını ise boyalı fırçanızı ıslak kağıdınıza sürdüğünüzde anlıyorsunuz. 
Fırça suya temas ettiği anda boya suyun içinde hızlı bir şekilde dağılıyor. 

Boyalarla resim yapmadan deneyimlediklerim bunlar. 
Uzun yıllar bu markalarla çalışan ressamların diyecek elbette çok fazla sözleri vardır. 
Onlar hangi markanın hangi renginin iyi sonuç verdiğini yada tekniklerine hangilerin daha uygun olduğunu deneyimlemiş olabilirler. Renk karışımlarındaki, parlaklıklarındaki yada dayanıklılıklarındaki başarılarını daha iyi bilebilirler. Ancak Amatör bir ressamın bunları keşfetmek gibi güzel bir amacı olabilir. Resim yapılan yıllar boyunca adım adım bu süprizlerle karşılaşmak hoş olacaktır.

Kağıt incelemelerimi henüz yapmadım. Hepsine bir resim yaptıktan sonra burada sizinle izlenimlerimi paylaşacağım.
.
0

4 Kasım 2014 Salı

Suluboya mı? Yağlıboya mı?


Suluboya resim yeterince tanınmadığı için özellikle ülkemizde pek rağbet görmemektedir. Bob Ross sayesinde yağlıboya resimle tanışan Türkiye vatandaşı için suluboya hâlen bir çocuk oyuncağıdır.


Kendi tespitlerime göre bunun bir kaç nedenini anlatacağım .

Birincisi; suluboya kağıt üzerine yapıldığı için insanların dayanlılık konusunda çekinceleri vardır.
Bu çekinceler suluboya resim yapan birisi olarak bende de vardı. Fakat biraz araştırdığımda gördüm ki; kaliteli suluboya kağıdı kullandığımızda böyle bir sorunla karşılaşmanız için normal insan ömründen bir hayli fazla yaşamanız gerekiyor. Ayrıca sprey verniklerle ve asit içermeyen kağıtlarla resminizin solması yada sararması en az yağlıboya kadar iyileştirilebildiğini öğrendim.
Yağlıboya demişken; eğer yağlıboya resimlerde kaliteli vernik ve kaliteli boya kullanmazsanız suluboya resimlerden çok daha kısa bir süre sonra renklerin solduğunu ve kalın yerlerde çatlamalar oluştuğunu görebilirsiniz. Bence suluboyadaki en büyük tehdit kağıdın güneşte sararmasıdır. Eğer kağıdınızda beyazı sağlamak için boyamadığınız alanlar fazla ise güneşten korumanız ve kesinlikle asitsiz kağıt kullanmanız gerekir. Fakat şunu unutmayalım. Burada bahsettiğimiz süreler yüzyıllar. Yani basit bir suluboya kağıdına yaptığınız resmin sararıp parçalandığını görmeniz normal şartlarda oldukça zor.  Güneş altında bırakılan hiçbir şeyin hayatta kalma şansı zaten yoktur.

Müşteri açısından bakarsak biraz cahillik söz konusudur. Yani insanlar bir resim gördüklerinde hangi teknikle yapıldığını ayırt edemedikleri için onlar için hepsi yağlıboyadır. Yağlıboyaya çok benzeyen akrilik çalışmalar bile çoğu resim mağazasında yağlıboya olarak satılır. Öyle ki; bugün İstanbul'un en lüks alışveriş merkezlerinden birindeki resim mağazasına gidip satıcıya sorun sizi akrilik bir çalışmaya yönlendiremeyecektir. Fakat satttıkları içerisinde bir çok akrilik çalışma mevcuttur. Bu işlerden bu kadar bi haber olan müşteriye de suluboya yada akrilik diyerek resim satmak demek satıcı için risktir. Bu yüzden suluboya, guaj ve akrilik dekoratif alıcılar için belkide hiç bilinemeyecektir.

Dayanıklılık konusunda resim müşterileri de aynı kaygıları taşımaktadır.Yağlıboya camsız kullanıldığı için daha güvenli ve daha canlıdır. Suluboyanın beni de rahatsız eden böyle bir dezavantajı vardır. "Müze cam" olarak satılan fakat çok çok pahalı olan bir cam yansımayı %90a kadar yok etmektedir fakat bu maliyete girmek için resminizin bir hayli değerli olması gerekir.

Yakın zamanda resmi vernikleyip fotobloğa yapıştırmayı deneyeceğim. Sonucu size bildiririm.



Hobi olarak yapanlar için suluboya isminden dolayı pek eşe dosta övünelerek söylenebilecek bir uğraş değildir. O yüzden resim memlekette hobi olarak yapılabilirlikten uzaktır. Neden mi? Çünkü yağlıboya kokar, bulaşır, çıkmaz, incelticiler vs kullandığınız yardımcı ürünler yanıcıdır. Sonuç olarak evde yağlıboya resim yapmak için bir odayı bu işe ayırmanız bile çözüm değildir.

Buna karşın suluboya;
Kokusuzdur,
Çoğu renk kolaylıkla elinizden ve elbisenizden yıkanarak çıkabilir,
Araç gereçleri yer kaplamaz. Tuval gerektirmez. Herhangi bir masa üstü bu iş için uygundur.
Çözücü, inceltici vs gerek yoktur. Bir bardak su yeterlidir. :)
Kağıda yapılır ve istiflemesi kolaydır.
Yağlıboyaya oranla bir resme harcanan boya miktarı çok çok azdır. Bu nedenle maaliyeti oldukça düşüktür.
Aynı maaliyete çok daha üst seviye boyalar ve kağıtlarla çalışmanız mümkündür.
Fırçaları pahalıdır ama yıpranma süreleri daha uzun olduğu için masraf çıkarmaz. :)


Ayrıca hava atamak isiyorsanız fotogerçekçi bir resim yapmak yağlıboyadan daha zordur. Ama su ve boyanın rastgele oluşturduğu lekelerle çok güzel resimler ortaya çıkarmak çok kolaydır. Adeta ruhunuzu dinlendirir.

Fotogerçekçi bir suluboya çalışması. Ressam: Eric ChristensenFotogerçekçi bir suluboya çalışması. Ressam: Eric Christensen

Suluboya fotogerçekçilik konusunda yağlıboya ile yarışamasa da bu konuda kendini geliştirmiş suluboya artistleri yağlıboya ressamlarını kıskandıracak işler çıkarmayı başarmışlardır.

Carolyn Brady, Beet Pasta, watercolor on paper, 2000
Carolyn Brady, Beet Pasta, watercolor on paper, 2000

Suluboya yapmayı düşünenleri bir de şöyle bir zorluk beklemektedir. Malesef ülkemizde suluboya ilkokulu geçemediği için malzemelerini bulmak çok güçtür.
Güzel sanatlar fakültelerinde sınavlarda kullanmak için satılan öğrenci işi yarı kalitede boya, kağıt ve fırça dışında ürün bulmak zordur ve bir kaç kırtasiyenin tekeli altındadır. Onlarında getirdikleri ürünler satılamayacağından sınırlıdır. Sattıkları da iki katı fiyatadır.

Bu nedenle suluboyaya gönül verenler ama para vermek istemeyenlerin yurtdışı satış siteleriyle biraz haşır neşir olmaları onların yararınadır. Özellikle fırça ve boya konusunda fazla sipariş verdiğinizde maaliyeti yarıya düşürmeniz mümkündür. Kağıt bu işte en düşük giderdir.

Şunu da unutmayalım, yurtdışında alınca her ürün ucuz olacak diye bir kaide yok. Bazı ürünleri ucuz olup bazıları Türkiye'den daha pahalı olan siteler de mevcut. Bunun sebebi Türkiye'de o tarz ürünlerin piyasasının düşük olması olabilir. Almadan önce kargo masrafını dahil edip Türkiye fiyatıyla karşılaştırmak gerekir.

13 Ekim 2014 Pazartesi

Son çalışmam (Eskişehir'de terk edilmiş bir köy evi)

Eskişehir'in Han ilçesinde geçirdiğim yaz tatilimde çekmiş olduğum bir köy evi fotoğrafı.
Resmederken kadrajını yeniden düzenledim çünkü elimdeki çerçeveye uygun bir resim yapma amacıyla bu resmi yapıyordum.

Çerçevenin ölçüsü kare olduğu için yukarıdan ve aşağıdan alanlar ekledim. Fakat gökyüzünde fazla boşluk kaldığından aslında bulutsuz olan gökyüzüne photoshopta bulutlar ekledim. Resimde de ekleyebilirdim ama öncesinde nasıl bir etki yaratacağını görmek istedim.

Resmi 50x50cm Canson Montval kağıt üzerine yaptım.
Daha önce denemeler yapmak için kullandığım Daler Rowney blok nota göre bu kağıt açık ara iyi diyebilirim. Fabriano nun bir kaç modeline göre kafamda henüz bir şey oluşmadı. Onları da biraz daha sık kullanmaya başladığımda size farklarını daha net söyleyebilirim.

Biliyorum çerçeve çok kötü oldu. İlk fırsatta paspartulu olarak başka bir çerçeveye geçireceğim.











0

24 Eylül 2014 Çarşamba

Vasiliy Kandinskiy reprodüksiyonu


Bir şeyi öğrenmenin en iyi yolu yaparak öğrenmektir.
Reprodüksiyon, yani eserleri taklit etmek de resim öğrenmenin en etkili yoludur.
Zaten resmetmek bir nevi kopyalamaktır. Fakat nitelikli eserleri kopyalamak ressamı ve resmi anlamak adına kişiye çok şey katıyor.


1 Eylül 2014 Pazartesi

Portatif suluboya setleri (Travel watercolor sets)

Yanınızda taşıyabileceğiniz, cep yada çantanıza sığacak boyutta suluboya setlerini sizler için toparladım. Karşılaştırma imkanım olmadı fakat kalite olarak fiyat genellikle en belirleyici unsur diyebiliriz. Ayrıca ürünler daha çok eskiz amaçlı olduğundan kaliteyi abartmanın pek mânası olmayabilir.

Boyalar arasında seçim yaparken dikkat etmeniz gereken tabletlerin boyutları ve sayısı olmalı.
Genellikle yarım tablettirler ama tam olduğunda fiyat ikiye katlanacaktır.
Yanında verilen fırçanın samur mu sentetik mi olduğu yada setten fırça çıkıp çıkmadığı da fiyatı belirleyen unsurlardır.

Aşağıdaki linklerde de bazı insanların buldukları kutularla nasıl portatif bir boya kutusu yaptıklarına örnekler var. izlemenizi tavsiye ederim.

Schmincke Horadam Aquarell
Schmincke Horadam Aquarell
Schmincke Horadam Aquarell
Youtube Link1


Youtube Link2

-----------------------------------------------------------------------------------------------------
Schmincke Horadam Aquarell
Schmincke Horadam Aquarell
Sakura Koi



Buradan satın alabilirsiniz.
-----------------------------------------------------------------------------------------------------
St. Petersburg White Nights
-----------------------------------------------------------------------------------------------------

Winsor & Newton Cotman

Winsor & Newton Cotman Pocket Box Tablet Sulu Boya 12 Renk + Fırça

Buradan satın alabilirsiniz



-----------------------------------------------------------------------------------------------------

W&N Cotman Pocket Plus Set Cep Tipi

Buradan satın alabilirsiniz. 
62TL
-----------------------------------------------------------------------------------------------------
Daler Rowney Aquafine
Daler Rowney Aquafine Tablet 1/2 Suluboya Travel Set 24 Renk

Buradan satın alabilirsiniz
99TL -----------------------------------------------------------------------------------------------------


Schmincke Horadam Aquarell


Schmincke Horadam Aquarell
Buradan satın alabilirsiniz


-----------------------------------------------------------------------------------------------------
Schmincke
Buradan satın alabilirsiniz

-----------------------------------------------------------------------------------------------------
Sennelier Aquarelle
Buradan satın alabilirsiniz

-----------------------------------------------------------------------------------------------------

REMBRANDT (Royal Talens)
176 TL.

Buradan satın alabilirsiniz.


VAN GOGH (Royal Talens)


Buradan satın alabilirsiniz


-----------------------------------------------------------------------------------------------------




Buradan satın alabilirsiniz